Atlantik gerçek mi?
Kayıp kıta nerede?
Mu kıtası veya kısaca Mu, ilk olarak 19. yüzyılda yaşamış yazar ve gezgin Augustus Le Plongeon tarafından Büyük Okyanus’ta yer aldığı ve 14 bin yıl önce batarak yok olduğu ileri sürülmüş, günümüzde bilim çevrelerinde sözdebilimsel bir iddia olduğu kabul gören efsanevi kıtadır.
Atlantise ne oldu?
İlk Olarak Platon’un Diyaloglarında Adı Geçiyordu Diyaloglara göre; Atlantis, Platon’dan dokuz bin yıl önce var olmuş. Daha sonra, büyük tufanlar sonucunda denizin derinliklerinde kaybolup gitmiş, depremler ve doğa olaylarıyla da tamamen ortadan kalkmıştır.
Kayıp şehir Atlantis gerçek mi?
Yunan filozof Platon’a göre Atlantis, dokuz bin yıl önce yaşanan felaketler sonucu okyanusun dibine gömüldü. Kayıp şehir Atlantis‘ten ilk kez Filozof Platon, Kritias ve Timaios kitaplarında bahsedildi. İnsanlar yüzyıllarca Atlantis‘i aradı ancak günümüzde bile Atlantis‘e dair bir kanıt bulunamadı.
Atlantis efsanesi nedir?
Platon’un hikâyesinde Atlantis, “Herkül Sütunları’nın ötesinde” yer alan, Batı Avrupa ve Afrika’nın birçok kısmını fetheden ve Solon’un zamanından 9000 yıl önce (yaklaşık MÖ 9500) Atina’yı fethetmeye çalışan; ancak başarılı olamayıp bir gecede okyanusa batan bir uygarlıktır.
Atatürk ve Kayıp Kıta Mu?
Atatürk‘ün de araştırdığı bir teoriye göre Türkler, MÖ 12.000’lerde bir doğal afet sonunda Pasifik Okyanusu’nda sulara gömülen Kayıp Kıta Mu‘dan Orta Asya’ya göç etmişlerdi. Atatürk‘ün Meksika Büyükelçisi olarak atadığı Tahsin Mayatepek’in incelediği antik Maya tabletlerinde sulara gömülen Mu kıtasından bahsediliyordu.
Kayıp Kıta Mu nasıl yok oldu?
Kıta dışındaki uygarlıklarda bulunan kitabelerde belirtildiğine göre Mu kıtası, 12.000 yıl önce bir deprem, tsunami veya tufan sonucunda yok olmuş. James Churchward, mineralog-arkeolog Dr.
Lemurya ve Mu Aynı mi?
lemurya; esasında lemura’dır. lemura’da; le-mu-ra açılımından oluşur. yani “mu-ra”; “ra’nın(iblis’in)mu‘su” demektir. “ra”, iblis’in, güneş simgesinin arkasında saklanmasını sağlayan bir maskedir.
Mu kıtası neden yok oldu?
Kıta dışındaki uygarlıklarda bulunan kitabelerde belirtildiğine göre Mu kıtası, 12.000 yıl önce bir deprem, tsunami veya tufan sonucunda yok olmuş.
Atlantis Manisada mı?
İngiliz arkeolog Peter James yıllar önce BBC’ye verdiği demeçte asırlardır aranan Kayıp Ülke Atlantis‘i Manisa‘nın derinliklerinde bulduğunu söylemiş.
Kayıp kıta Atlantis ve Mu?
Atlantis ve Mu efsaneleri aynı: İkisi de denizin dibine çökmüş. Nerede olduklarına dair rivayetler farklı. Atlantis‘in, zamanında Kuzey Amerika ile Asya arasında yani Pasifik’te olduğu iddia edilirken, Mu‘nun Afrika ile Güney Amerika arasında bulunduğu söyleniyor. Atlantis‘in efsanesi Mu‘dan biraz daha eski.
Atatürk ve Kayıp Kıta Mu ne anlatıyor?
Atatürk, 1932’den sonra Türk Tarih Tezi’nin kayıp parçasının peşine düştü. Türklerin Orta Asya’dan önceki ilk yurtlarını arıyordu. Bu amaçla 1934 yılında Tahsin Bey’i Meksika Büyükelçiliği’ne atadı. Tahsin Bey’in gizli görevi Türklerle eski Amerikan halkları arasındaki ilişkiyi araştırmaktı.
Atatürk neden Mu kıtasını araştırdı?
‘Mu Kıtası‘nın insanlığın anavatanı olduğunu, nüfusun 64 milyona çıktığını’ yazan kısmın altını çizmişti. Mu‘da geçen Tanrı kavramıyla da yakından ilgilenmiş, yaratıcının insan aklıyla anlaşılamayacağının üzerinde durmuştu. Mu dili kökenli özel isim ve sıfatları öz Türkçe ile karşılaştırarak notlar alıyordu.”
Kayıp Kıta Mu ne anlatıyor?
Churchward, Tibet tapınaklarında bulduğu yazı tabletlerini oradaki rahiplerden on iki yılda öğrendiği Naga Maya dili ile tercüme ederek elde ettiğini açıkladığı efsaneye göre Büyük Okyanus’ta, Asya kıtası ve Amerika kıtası arasında ve Avustralya’nın iki katı büyüklüğünde bir kıta olduğunu anlatır.
Lemurya gerçek mi?
Lemurya, eskiden Hint ve Pasifik okyanusları arasında yer aldığına inanılmış, ancak günümüzde bilimsel olarak kabul görmeyen ve sözdebilim olarak sınıflandırılan efsanevi bir kıtadır.
Naacal tabletleri gerçek mı?
Naacal Tabletleri, önce Augustus Le Plongeon daha sonra ise James Churchward tarafından bir zamanlar varolduğu iddia edilen antik bir halk ve uygarlık. Naacal‘ın varlığına dair hiçbir bilimsel ve arkeolojik veri bulunmamış olmasına karşın, hakkında çok sayıda kurgu eserler yazılmıştır.