Mecburiyet kitabının türü nedir?

Mecburiyet roman mı?

stefan zweig’ın bir nevi kendi savaş korkularını yansıttığı romanıdır. çerez niyetine okunabilecek bir romandır.

Mecburiyet nasıl bir kitap?

50 syf. Ülkesindeki savaştan kaçıp, İsviçre’ye sığınan evli bir çiftin, yaşamla ölüm arasındaki duygu ve düşüncelerini iliklerinize işleyecek yoğunlukta anlatan, olduktan sonra hemen unutamayacağınız güzel bir hikaye. Kendi içinde sıkışıp kalan Ferdinand’ın, ordudan askere çağırılması ile işler çığırından çıkar.

Mecburiyet hangi savaş?

Hayal ettiği dünyanın bir daha asla var olamayacağını düşünen ve İkinci Dünya Savaşı sırasında karısıyla birlikte Brezilya’da bir otel odasında intihar eden Stefan Zweig’ın veda mektubunun tamamına yer verdiğimiz Mecburiyet‘in satır aralarında usta yazarın öz yaşamı bizlere göz kırpıyor.

Mecburiyet Stefan Zweig ne zaman yazıldı?

Zweig, her eserini heyecan ve sabırsızlıkla elime aldığım ve okuyucu olarak beni hiç hayal kırıklığına uğratmayan yazarlardan biri. 1920 yılında basılan bir eser olmasına rağmen, Mecburiyet sanki bugünü anlatıyor, günümüzde halen süre giden tartışmalara bir kez daha projeksiyon tutuyor.

Mecburiyet kitap kaç sayfa?

Mecburiyet

Çevirmen: Gülperi Sert
ISBN: 9786052951606
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 50
Cilt Tipi: Karton Kapak

Amok koşucusu neyi anlatıyor?

Amok Koşucusu doktor olarak yardıma ihtiyaç duyan bir insana el uzatmanın vicdani yükümlülüğüyle kendi karmaşık duyguları arasında sıkışıp kalan bir adamın hikâyesidir. Hollanda Doğu Hint Adaları’nda görev yapan bir doktor, dara düşüp kendisine başvuran çok zengin bir kadının “yardım” talebini geri çevirir.

Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ne anlatıyor?

Bir Kadının Yaşamından 24 Saat, Monte Carlo’da bir gece, intiharın eşiğindeki başarısız bir diplomatla karşılaşan kadının toplamdaki bir gününü anlatır. Ancak söz konusu zaman aralığı, kadının hayatının en heyecanlı ama sonu hayal kırıklığı ile biten en korkunç günüdür.

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu ne anlatıyor?

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu en tanınmış novellalarından. Bu mektup, çocukluğundan beri aşık olduğu bir adama, kadın tarafından yazılan ve bu aşkın hikayesinin anlatıldığı bir mektuptur. Mektubun akışında, bir yandan kadının hayatındaki dönüşümleri, bir yandan adamın bu hayattaki yerini sorgular okur.

Bir Kadının Yaşamından 24 Saat kaç sayfa?

Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat

Çevirmen: Mahmure Kahraman
Orijinal Adı: Vierundzwanzig Stunden aus Dem Leben Einer Frau
ISBN: 9786053324225
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 80

Mecburiyet kaç sayfa?

Mecburiyet

Çevirmen: Gülperi Sert
ISBN: 9786052951606
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 50
Cilt Tipi: Karton Kapak

Bir Kadının Yaşamından 24 Saat ne zaman yazıldı?

Stefan Zweig’in İş Bankası Kültür Yayınları’ndan Mart 2015’te çıkan Bir Kadının Yaşamından Yirmi Dört Saat adlı kitabı, altmış yedi yaşındaki bir kadının hayatında kimseye anlatamadığı ve unutamadığı 24 saatinin, ertelenmiş bir itirafın ve insana ait tutkuların ve saplantıların hikayesidir.

Stefan Zweig ne zaman doğdu?

28 Kasım 1881Stefan Zweig / Doğum tarihi

Stefan Zweig 1881 yılında Viyana, Avusturya’da dünyaya gelmiştir. Oyun yazarı, romancı, gazeteci ve biyografi yazarıdır. Babası varlıklı bir sanayici olan Stefan küçük yaşlardan itibaren edebiyat, kültür alanında iyi bir eğitim görmüş Latince, Fransızca, İngilizce, Yunanca dillerini iyi şekilde konuşmaktadır.

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu kaç sayfa?

Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu (Karton Kapak)

Çevirmen: Ahmet Cemal
Yayın Tarihi: 26.02.2019
ISBN: 9786053606604
Dil: TÜRKÇE
Sayfa Sayısı: 68

Amok koşmak ne demek?

Batı dillerine Güneydoğu Asya’da yaşayan yerli toplulukların bir “kültürel” pratiğinin adından geçmiş “Amok koşusu” (Malay dilinde “meng-âmuk”), korku ve çaresizlik içinde denetlenemez bir öfkeye savrularak önüne ne çıkarsa kırıp geçirmek anlamına gelen bir tabir.

Amok koşucusu sonunda ne oluyor?

amok! ‘ diye haykırırlar ve herkes kaçışır… ama o bunları hiç duymadan koşar, hiç duymadan koşar, görmeden koşar, önüne çıkanı devirir.. sonunda kuduz bir köpeği vururcasına vurup öldürürler onu ya da ağzından köpükler çıkararak yere yığılıp kalır…