Mutezile kimin öncülüğünde ekol haline gelmiştir?
Mutezilenin kurucuları kimlerdir?
İslam dininin mezheplerinden biri olan mutezile bir itikadi mezheptir.. Büyük günâh işleyen kimsenin iman ile küfür arası bir mertebede olduğunu söyleyerek Ehl-i Sünnet âlimlerinden Hasan-ı Basrî’nin (ö. 110/728) dersini terk eden Vâsıl bin Atâ (ö. 131/748) ile ona uyanların oluşturduğu mezhep bu isimle anılır.
Basra Mutezile alimleri kimlerdir?
Arap edebiyatının en büyük nesir ustalarından sayılan Câhiz de Basra Mu’tezilîleri’nin önemli isimlerindendir. Câhiz’den sonra Basra Mu’tezilîleri’nin en meşhur temsilcileri Ebû Ali el-Cübbâî ve oğlu Ebû Hâşim’dir.
Mutezile hangi prensibi gereği şefaati reddetmektedir?
İman konusundaki bu görüşleri sebebiyle onlar, şefaati, cennetliklerin derecelerinin yükseltilmesi noktasında prensip olarak kabul etmekle birlikte, Ehl-i sünnetin anladığı şekliyle büyük günah sahiplerine şefaati reddetmiştir (eş-Şehristânî, 1996: I, 56; ez-Zemahşerî, Page 13 Sosyal Bilimler Dergisi • Cilt 5–Sayı 10 • …
Mutezile mezhebine tesir eden ilk dönem Kelamcıları kimlerdir?
Mutemir (ö. 210/825), Cübbâî (ö. 303/916), Kadî Abdülcebbâr (ö. 415/1025) ve Zemahşerî (ö. 538/1143) gibi büyük kelâmcılar yetiştirmiştir.
Dört mezhep imamı nedir kimlerdir?
Dört Mezheb İmamı Kitap Açıklaması Sözkonusu imamlar Ebû Hanîfe, İmam Mâlik, İmam Şâfiî ve Ahmed b. Hanbel’dir. … Bu dört mezhebin imamı, Allah’ın kitabı ile Rasûlüllah’ın sünnetinden aldıkları güçlü yardımın yanı sıra sahip oldukları iman nuru, sabır ve gayretle bu muazzam kültürü meydana getirmişlerdir.
Mutezile ne zaman ortaya çıkmıştır?
Mutezile kelimesi, ayrılmak, bir köşeye çekilmek ve gözden uzaklaşmak manasına gelen i’tezele sözcüğünden türetilmiştir. İslam’daki itikadi mezheplerden biri olan Mutezile, 7. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmıştır. Mezhebin ortaya çıkışında Hz. Ali’nin şehit edilmesi ve halifeliğin Emeviler’e geçmesi etkili olmuştur.
Basra Mutezilesi nedir?
Mu’tezile, İslam düşünce tarihinin en önemli Kelâmcılarından oluşan bir ekoldür. … Bu farklılaşma neticesinde Emevîler döneminde Basra‘da etkin konumda olup “Basra ekolü” olarak tanınan ve Abbâsîler döneminde Bağdat’ta etkin konumda olup “Bağdat ekolü” olarak isimlendirilen Mu’tezilî iki ekol görmekteyiz.
Mutezile nin Bağdat ekolü nedir?
İslam kelam ekollerinden olan Mu’tezile, Basra ve Bağdat ilim çevresinde ortaya çıkmış, dini anlama ve yorumlamada akılcı bir yöntemi benimsemiştir. Bu duruşlarıyla da İslam düşüncesinin gelişim sürecine katkıda bulunmuşlardır.
Mutezile şefaati reddeder mi?
Hariciler ve Mutezile mezhebi Peygamberimiz’in (s.a.v.) şefaatini inkâr etmişlerdir.
Mutezile nin beş temel ilkesi nedir?
Bunlar; Tevhid, Adalet, Va’d ve Vaîd (Söz ve tehdit, kişinin amelinin haliki oluşu), El Menzile beyne’l-menzileteyn (büyük günah işleyenlerin iman ve inançsızlık arasında bir yerde bulunmaları), Emr-i bi’l ma’rûf ve Nehy-i Anil Münker’in farz-ı ayn oluşu olarak sayılabilir.
Mutezile nin ilk fikir önderi kimdir?
Çoğu İslâm tarihçilerine göre Mutezile‘nin ortaya çıkışı Hasan-ı Basrî’nin talebelerinden Vâsıl bin Atâ’nın hocasından büyük bir günah işleyen insanın mümin kalamayacağı (Günah-ı Kebâir) hususundaki bir tartışmadan dolayı ayrılması ile doğmuştur.
Kaderi ilk reddeden kimdir?
İlk defa kader konusunda konuşarak Allah’ın önceden bir takdiri olduğunu reddedenin Ma’bed el-Cüheni (öl. H.80/M.699) olduğu kaydedilir.
Malikilerin temel kaynağı nedir?
A) Kur’an ve Sünnet. Mâlikî mezhebinde de Kur’an en önde gelen kaynak olup Kur’an’ın tanımı ve delil değeri hakkındaki tartışmalar son derece sınırlıdır. Mütevâtir olmayan kıraatler delil olarak kabul edilmez. Sünnet, diğer mezheplerdeki gibi mütevâtir ve âhâd olarak ikiye ayrılmıştır.
Mezhep imamı ne demek?
Mezhep fıkhının teşekkül ve tedvininde büyük rol oynayan bu iki âlim hocalarıyla birlikte mezhebin imamları olarak anılır. Ancak kaynaklarda “İmam” kelimesi mutlak olarak zikredildiğinde Ebû Hanîfe kastedilir.
Mutezile mezhebini kim kurmuştur?
Mutezile (Arapça: المعتزلة), İslam dininde bir itikadi mezhep. Mutezile, kelime olarak (i’tezele sözcüğünden türeyerek) “ayrılanlar, uzaklaşanlar, bir tarafa çekilenler” anlamına gelir.